Hani şu üstünde Türk bayraklı formaların, ligin birçok takımının oyuncuları tarafından taşınan maçlar. Hani orada işin Galatasaray'lısı, Fenerbahçe'lisi kalmaz pek. Daha doğrusu kalmamalı.
Şuraya geliyoruz, galatasaray.org'da "A milli takım kadrosu belli oldu" haberini gördüm. Şöyleydi:
Daha sonra Beşiktaş'ın internet sitesindeki haber de şöyleydi:
Ve, gerçekten böyle bir tabloyla karşılaşmayı ummayarak, ama biraz da olsa tahmin ederek fenerbahce.org'daki haberse şöyleydi:
Durum şu: Galatasaray ve Beşiktaş önce kendi oyuncularını, sonra bütün milli takım oyuncularının hangi takımdan geldiğini de yazarak duyurmuş. Fenerbahçe ise kendi futbolcularından başkasının adını yazmaya gerek görmemiş. Şimdi bu belki çok önemli bir detay değil, hatta bazılarına göre gereksiz de olabilir. Fakat dikkat çekmek istediğim konu şu, artık, birbirimize rakip olmamız gereken anlarda, omuz omuza olmamız gereken anlarda şu rekabet mevzusunu bir kenara bırakalım. Bütün kadroyu duyuralım mesela, sadece kendi oyuncularımızı değil. Bu konuya binlerce örnek verilebilir aslında, mesela Euro 2008 zamanındaki başarımızdan sonra, 3 büyük kulübün de resmi sitesinde sadece kendi oyuncularının milli maçlardaki resimleri vardı, o zaman da sanırım benim gibi düşünen birkaç kişi tarafından eleştirilmişti bu durum. Bilmiyorum ben mi fazla romantiğim bu konuda ama sadece milli maçlarda da değil, yurtdışı arenasında da birbirimizi desteklemeyi öğrensek fena mı olur? Örneğin ben, Ofk Belgrad - Galatasaray maçı için, kendi Avrupa Ligi maçında "Ofk Belgad'a başarılar dileriz" diye pankart açan bir Fenerbahçe'linin yine kendi tribününden tepki görmesini isterdim. Ya da aynı şekilde yurtdışı maçlarında gol atan Beşiktaş'lıların maçın son dakikalarını Fenerbahçe'ye küfrederek geçirmemesini...
Çok zor bir olay olduğunu sanmıyorum, fakat düşman değil rakip olduğumuzu hatırlamamız lazım. Üstelik sadece ligde rakip, yurtdışında ise aynı bayrak için mücadele edenler olduğumuzu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder